23 Şubat 2011 Çarşamba

SEBEB-İ AYRILIK!


Bu an acısı, dünden beter geldi.

Dönüp bana sen, yüzüme haykırsan.

Bu esrikliğin, başka adı yok ki!

Biraz sevdi isen, dünyaya duyursan.


Elveda demek, zor iş biliyorum.

Vazgeçilmezsin, çok sevdi yüreğim.

Lal olmuş dilim, konuşamıyorum.

Gizli saklımsın, duyma hançerlerim.


Aşk sevdaya, sen de bana dahil.

Bir gözyaşıdır, sebeb-i ayrılık.

kim bu aşkta baş, söyleyin kim ehil?

Gözyaşı mağdur, sebeb-i ayrılık.



Not: 5+6=11'li hece ölçüsü ve dörtlük nazım şekli (murabba) ile yazılmıştır. Kafiye örgüsü ise koşma nazım biçiminde olduğu gibi abab'dir.

Herkes biraz "ben" aslında...

Herkes biraz "ben" aslında...
Birçok şeyden memnun olmayanlar,
Ellerinden gelse;
Bir kaşık suda boğmak istedikleri insanlar var...
Ve ben billiyorum ki her insanın içinde;
Aklı geçmişte kalmış,
Yaralı bir hayat taşır..
Omuzlarına çöken karamsarlıkta...


 Herkes biraz "ben" aslında...
Şehrin gürültüsü,
Tozu,
Kalabalığı yorar...
Hele ki hergünkü monotonluk var ise hayatında;
Akıllara zarar!
Kendini suçüstü yakalayıp,
İdam etmek istercesine düşünenler var...
İşte bu nedenle;
Herkeste biraz "ben" var...


 Herkes biraz "ben" aslında...
Yalnızlıktan şikayet eder durur çoğu zaman,
Boş kağıt, kalem görse imza atar durmadan.
Hani, sıkılır ya insan;
Duygusallık başgösterir ya hiç ummadığın anda,
Gözlerinden aşlar süzülür de silemezsin;
Kalır yanaklarında...
Dedim ya işte sana;
 Herkes biraz "ben" aslında...

Canan Yücel

15 Şubat 2011 Salı

Aşk Demenin Açık Çağrısı!

Kırmızı!

Dur demenin açık çağrısı,
Sevginin, aşkın, mutluluğun ve huzrun akan gözyaşı...
Birazcık benin üzerine,
Kararınca sen ilavesi...
Var mı ötesi?

Sarı!

Hazırlan demenin açık çağrısı,
"Sana geliyorum, bekle beni" diyebilmenin taslağı...
Ağır adımların üzerine,
Aşka koşaradım ilavesi...
Var mı ötesi?

Yeşil!

Sev beni demenin açık çağrısı,
"İşte geldim ben, Kalbimi açtım" deme düşüncesinin ilk durağı...
Bir dakikalık geçiş sürecinde karar senin.
Ya tekrar kırmızı yanar O'nda durursun;
Ya da...
Zaten sana ağır ve zor gelen bu yolculuğa yeşilde geçip devam edersin...
Bir dakikalık geçiş sürecinde karar senin...

Kırmızı kırmızı kanayan yüreğin, gözlerdeki sarı irin yortusunu kabullenebilmek midir yeşile güvenip yola çıkmak?

Canan Yücel

14 Şubat 2011 Pazartesi

Hayrola Birine mi Baktınız?

Hayrola birine mi baktınız?
Yoksa benzettiniz mi?
Ya da benim terk ettiğiniz.
Umutlarını yıktığınız, hayallerini çaldığınız.
Çok mu aradınız?
İnanmıyorum size.
Bunca yaptıklarınızdan sonra dönmek gururdur…
Aramayınız.
Hayrola birine mi baktınız?
Yoksa benzettiniz mi?
Benim o;
Hiç sevmeyip seviyorum dediğiniz…
İstemeyip istiyorum dediğiniz,
Sırf bana eziyet olsun diye baktığınız,
Arkamdan bir tekme de sizin attığınız.
Ulaşılamıyor aramayınız.
Açılmayacak telefonlarınız.
Tekrar denemeyiniz bile.
Hayrola birine mi baktınız?

Canan Yücel

11 Şubat 2011 Cuma

Ey Koca Ömür, Üç Günlük Dünya!

Yılların bile verdiği acılar hiç kalır senin yanında,
Hani en güzeline ulaşmak amacıyla çıkarsın ya özlemlerinin tepesine,
Hayalindeki yıldızın…
Ama bir bakarsın ki yok eski yerinde?
Yeterli cesaretini toplayana dek ulaşmış biri sevdiğine,
Senin anlayacağın iş işini bitirmiş çoktan çekip gitmiş.
Özlemlerimi özledim yine bu gece,
Bilsen ne kadar direndim çekip gitmemek için başkasıyla.
Anlatılmaz med-cezirler yaşadım,
Beynimdeki o dinmez uğultuyla,
Sensizliğe gömdüm seni1..
Bir o kadar da bekledim ki,
Dün gelmedi, bugün gelir, yarın gelir,
Belki öbür gün gelirdin,
Ama yolunu sen seçtin yine gelmedin.
Beklemekle acaba hata mı ettim?
Ah!!!
Bir bilsen ne kadar direndim çekip gitmemek için başkasıyla,
Ey koca ömür, üç günlük dünya;
Ne de güzel tutup kolumdan sürükledin hayata,
Ben geldim;
Merhaba!..