13 Nisan 2011 Çarşamba

HİÇ BİR ŞEY ÜZMEDİ BENİ, SENİN GİDİŞİN GİBİ

Düşüncelerini okudum gözlerinden,
Hayallerimi savurdum hırçın rüzgârlarla,
Dün sırılsıklam ıslandım yağan yağmurda,
Seni hissettim iliklerime kadar her damlasında,
Yudum yudum, ağır ağır kalbime içtim…
Su beyazı, okyanus mavisi, dağ yeşili,
Örümcek ağının üzerine düşen çiğ damlasının,
Sabahın ilk ışıklarında yansıdığı o muhteşem manzaramsın.
Avuçlarıma aldığım yaşamımda…
Kalbimin tümüydün artık yarısı,
Ya da yoksun sen bir hiçsin
Çektirdiğin onca acıyı, ızdırabı hiçe saydım.
Git, ardına bile bakma,
Yanan kalbime bir kibritte sen at ne fark eder.
Gözlerime bakma, ellerimi tutma
Saçlarımı okşama hırçın rüzgârlar gibi
Hiçbir şey üzmedi beni, senin gidişin gibi…


                                             Canan Yücel  

MERHABA


Merhaba hayat;
Sana hayatımı anlatmak isterdim,
Ama hayatımı, hayatıma anlatmak çok zor
Hiç denemedim Çünki,
Aklımdan geçenleri, yüreğimden geçenleri, gözlerine bakıp ta söylemek zor olsa gerek,
O kadar acı çekiyorum ki hayat,
Bu yük omuzlarıma çok ağır geliyor.
Tartamıyorum…
Söylemek, haykırmak, çıldırırcasına ağlamak istiyorum;
Ama yapamıyorum.
Hep beni sevecek birini bekledim ömrümce,
Beni bulacak, sevecek, sevilecek
Ellerini tutup, gözlerine bakıp, SENİ SEVİYORUM diyecek birini bekledim…
Bulduğumda söz verecektim, bırakmamak için ona
Acınacak haldeyim, üşüyorum, titriyorum, özlüyorum ve ağlıyorum…
Ardından baktığında ise SENİ SEVİYORUM (bırakma beni)
Merhaba sevgilim;
Bir insana sevgilim demek kadar güzel bir şey yokmuş,
Değil mi?
O acı hayatın içinde kıvranırken bir dakikalık da olsa gözlerine bakıp ta sevgilim demek,
Seni özledim demek, dünyaya haykırıp SENİ SEVİYORUM demek (bırakma elerimi)
Sana öyle muhtacım ki, sana öyle açım ki, sana öyle susuzum ki, sevginle doyur beni,
Sen hayatımda gördüğüm en dürüst hayatsın,
Çünki, hayat gerçeklerdir,
Tıpkı acılarım gibi,
Üzerime sıktığım parfüm kokusu dibi geçici değilsin
Ömrümdesin, kalbimdesin ve vazgeçilmezimsin,
Merhaba aşkım;
Öyle hasret kalmışım ki birine aşkım demeye,
Gözlerine ilk baktığımda “işte bu benim aşkım olmalı” dedim.
Kırmızı gül, yeşil yaprak ve sen,
Hayatım, sevgilim, aşkım,
Avareyim, asudeyim, yorgunum, bilmiyorum neden sana vurgunum…
Üç yüz altmış beş günlük sayfalık bir öykümüz başlıyor,
Her güne bir yaprak sakla, her yaprağa bir öykü sığdır…
Sevgili de adına, aşk de, mutluluk de, yaşamak de,
En önemlisi cananım de…
Merhaba umut;
Sen benim umudumsun, gururumsun, sevginle avunduğumsun,
Bilmek istiyorum,
Sende beni, benim seni sevdiğim kadar seviyor musun?
Bırak aşk bize kalsın,
Açık yerlerde yasaklansın.
İçimde yaşıyorum, özlemi, aşkı ve seni
Beklerim ve bir ömür boyu
Seviyorum, severim ben seni…

Canan Yücel

2 Mart 2011 Çarşamba

Şiir Gibi!

Konusu olmayan şiir gibiyim sevgilim...
Hani başı boş tümceler konulur ya hayatın satır aralarına,
İşte öyle başıbozuklukla sürükleniyorum sana.


Yüklem koymuyoruz cümlelerimize,
Anlaşılması zor bir hayat seçtik kendimize,
Yüreğimizi söküp yerinden aldık önümüze,
Noktası konmamış şiir gibiyiz sevgilim...


C.Yücel


1 Mart 2011 Salı

Dört dakikada dört mevsimi yaşadım senle!

Bu gece,

Dört dakikada dört mevsimi yaşadım senle!

Pırıl pırıldı gözlerim,

Sevinç dolu

Hüzün nedir bilmeyen bahar coşkulu,

Ardından gelen eşsiz sevgiyle

Karpuz kesiyorum suya düşmüş haliyle,

Yaz mevsimimde…

Ilık esen rüzgâr kendini lodosa çeviriyor,

Savuruyor gönlümün yapraklarını

Sonra,

O güzelim lodos kristallerini diziyor yüzüme,

Bakmaya kıyamıyorum halime.

Sanki birisi gelip, sihirli değneğiyle dokunuyor ellerime,

Dört dakikada dört mevsimi yaşadım senle!

İlkbaharımda açtın gönlümde,

Yazımda bir başkaydın hayallerimde

Sonbaharımda kavurdun yaktın yüreğinle,

Kışımda ağlattın yine…

Bu gece,

Son gidişinle,

Dört dakikada dört mevsimi yaşadım senle!


C.Yücel

HAYAT

Hayat mutlulukla mutsuzluk arasında ince bir çizgi olup, sevgili yolunca hep engel teşkil etti...
Zayıf olduk, zaaflarımıza yenik düştük birçok zaman!
Ve hayat yine bir sokak lambasının altındaki bankın bir köşesine sığışıp;pispis sırıtarak yazdığı oyunu seyrediyordu...
Bizler onun figüranı, aşkımızda rolümüzdü..
Sele serpe yaşayamadık ki hiç!
Yaşamanın güzel olduğunu görelim...
Sevinmek,sevmek,sevilmek ve düşünmek güzel olurdu belki sevgili...
O hayatın vazgeçilmez sancıları sol yanımızda olmasaydı.


C.Yücel

23 Şubat 2011 Çarşamba

SEBEB-İ AYRILIK!


Bu an acısı, dünden beter geldi.

Dönüp bana sen, yüzüme haykırsan.

Bu esrikliğin, başka adı yok ki!

Biraz sevdi isen, dünyaya duyursan.


Elveda demek, zor iş biliyorum.

Vazgeçilmezsin, çok sevdi yüreğim.

Lal olmuş dilim, konuşamıyorum.

Gizli saklımsın, duyma hançerlerim.


Aşk sevdaya, sen de bana dahil.

Bir gözyaşıdır, sebeb-i ayrılık.

kim bu aşkta baş, söyleyin kim ehil?

Gözyaşı mağdur, sebeb-i ayrılık.



Not: 5+6=11'li hece ölçüsü ve dörtlük nazım şekli (murabba) ile yazılmıştır. Kafiye örgüsü ise koşma nazım biçiminde olduğu gibi abab'dir.

Herkes biraz "ben" aslında...

Herkes biraz "ben" aslında...
Birçok şeyden memnun olmayanlar,
Ellerinden gelse;
Bir kaşık suda boğmak istedikleri insanlar var...
Ve ben billiyorum ki her insanın içinde;
Aklı geçmişte kalmış,
Yaralı bir hayat taşır..
Omuzlarına çöken karamsarlıkta...


 Herkes biraz "ben" aslında...
Şehrin gürültüsü,
Tozu,
Kalabalığı yorar...
Hele ki hergünkü monotonluk var ise hayatında;
Akıllara zarar!
Kendini suçüstü yakalayıp,
İdam etmek istercesine düşünenler var...
İşte bu nedenle;
Herkeste biraz "ben" var...


 Herkes biraz "ben" aslında...
Yalnızlıktan şikayet eder durur çoğu zaman,
Boş kağıt, kalem görse imza atar durmadan.
Hani, sıkılır ya insan;
Duygusallık başgösterir ya hiç ummadığın anda,
Gözlerinden aşlar süzülür de silemezsin;
Kalır yanaklarında...
Dedim ya işte sana;
 Herkes biraz "ben" aslında...

Canan Yücel